"sürekli kazanmaya ihtiyacım yok. yalnızca elzem olduğunda kazanayım kâfi." dedi. içtikleri çaydı, mevzu niçin bu kadar derinleşti anlamadı kadın. adam lafını sürdürdü:
"bunun dışında hayatın getireceklerine herhangi bir itirazım yok.
kaçak dövüşmeyelim, yeter."
2 Aralık 2012 Pazar
adsız -14-
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
24 Kasım 2012 Cumartesi
akıl tutulması
dar ve dik merdivenlerden tırmandı. evinin kapısı, sabah çıktığı kapıdan farklı görünüyordu.
kapıyı açtı. gözünün gördüklerini, zihninin işlemesi bir hayli zaman aldı.
kapıyı açtı. gözünün gördüklerini, zihninin işlemesi bir hayli zaman aldı.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
3 Eylül 2012 Pazartesi
tik tak
beyaz kağıt, yazmayan kalem, saat sesi.
ve yazamayan bir adam.
ve yazamayan bir adam.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü,
seri
7 Ağustos 2012 Salı
küçük şehir
herkes birbirini tanır, meseleler illa ki tatlıya bağlanırdı.
yine de orada bile kötü şeyler gelirdi insanların başlarına.
yine de orada bile kötü şeyler gelirdi insanların başlarına.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
7 Nisan 2012 Cumartesi
bildik hikaye
görüp görebileceğim en güzel surete bakmaktaydım. sesin geldiği yöne döndüm: "nasıl oldu da beraber olmaya başladınız?"
güldüm: "epey bildik bir hikaye vardır ya, "adam kadını sever kadın adamı reddeder...", diye. sonrasında zaten o ya da bu şekilde sonsuza dek mutlu yaşayacaktık. insan bir noktadan sonra ayrı ayrı mutlu yaşamaktansa, beraber mutlu yaşamayı tercih ediyor."
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
3 Nisan 2012 Salı
orantısız güç
kendisini yakalamak için elini uzatan adamın bileğini kavrayıp kendine doğru çekti, diğer eliyle dirseğine var gücüyle vurdu. adam kırılıp derisinden çıkan kemiğinin acısıyla yere düştü. diğerleri bir an için geri çekildi, sonra hep birden yüklendiler.
onca insanın ağırlığı altında ezilirken aklında yalnızca sorguda göreceği işkence vardı.
onca insanın ağırlığı altında ezilirken aklında yalnızca sorguda göreceği işkence vardı.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
30 Mart 2012 Cuma
adsız -13-
nefesleri birbirine karıştıkça bedenlerinin ısısı artıyordu. birbirlerine dokunamaz olduklarında durdular. şimdi yalnızca soluk alışverişlerinin sesi vardı odada.
bir, iki; bir, iki; bir, iki...
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
26 Mart 2012 Pazartesi
adsız -12-
"zaman," dedi, "etrafımdan dolanıp akıyordu. bense tam burada, zamanın dışında, hayatıma girmiş ve çıkmış her insanın izlerine bakıyordum.".
bakıyordu, fakat görüyor muydu bilmiyorum:
"hiç yaşamasaydım ne olurdu?"
bakıyordu, fakat görüyor muydu bilmiyorum:
"hiç yaşamasaydım ne olurdu?"
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
15 Mart 2012 Perşembe
adsız -11-
sendelediğini gördüm ve koluna girdim. ancak ne ben, ne de gururu onu geçmiş görkemli günlerinin ağırlığı altında ezilmekten kurtaramadı.
bana bakıp gülümsedi, fakat gördüğü ben değildim.
bana bakıp gülümsedi, fakat gördüğü ben değildim.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
9 Mart 2012 Cuma
kara mizah
bütün salon kahkahalarla gülüyordu. tabi o da...
birkaç saniye gecikmeyle de olsa ben de gülmeye başladım. gözlerimin yaşardığını gördü. gülmekten ağladığımı sandı. oysaki alenen ağlıyordum.
birkaç saniye gecikmeyle de olsa ben de gülmeye başladım. gözlerimin yaşardığını gördü. gülmekten ağladığımı sandı. oysaki alenen ağlıyordum.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
5 Mart 2012 Pazartesi
bamya
telaşlıydı. sinirliydi. "bamya sever misin?" diye sordu, üçüncü kepçeyi tabağıma boca ederken. "severim." dedim.
o günden beri, sanki "seni sevmiyorum" der gibi olmasından korktuğum için söyleyemiyorum bamyayı sevmediğimi.
o günden beri, sanki "seni sevmiyorum" der gibi olmasından korktuğum için söyleyemiyorum bamyayı sevmediğimi.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
2 Mart 2012 Cuma
adsız -10-
yıllar sonra evime döndüğümde, zamanlamamın harika olduğunu fark ettim.
ayrılmama sebep olan herkes ölmüş, her şey de kül olmuştu.
ayrılmama sebep olan herkes ölmüş, her şey de kül olmuştu.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
28 Şubat 2012 Salı
bir tuhaf adam -2-
kötü sözlerle bir sorunu yoktu; fakat bir iltifat karşısında ne yapacağını bilemezdi.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
25 Şubat 2012 Cumartesi
felaket
"sakin ol." diye tembihledi kendi kendine, "heyecana kapılman, hiç hayra alamet değil."...
sahip olduğu zariflikten bihaber kadının, tüm güzelliğiyle gelişini gördüğü anda, nasıl bir felakete doğru koşar adım gittiğini anladı.
gülümsedi.
sahip olduğu zariflikten bihaber kadının, tüm güzelliğiyle gelişini gördüğü anda, nasıl bir felakete doğru koşar adım gittiğini anladı.
gülümsedi.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
22 Şubat 2012 Çarşamba
bir tuhaf adam
eve iş getirmez, işten başka yere gitmez, yine de varlığının farkında olan var mı merak ederdi.
kendisinin farkında olmadığı yokluğunu; hiç kimse hissetmezdi.
kendisinin farkında olmadığı yokluğunu; hiç kimse hissetmezdi.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
20 Şubat 2012 Pazartesi
kurt
doğu yakasında bir şehrin silüetine uyanılır, gri bir gökyüzünden düşen yağmur damlalarının ıslattığı camdan gözüken...
ve radyoda henüz kendini vurmamış bir adam şarkı söyler: "...i'm going where the cold wind blows..."
ve radyoda henüz kendini vurmamış bir adam şarkı söyler: "...i'm going where the cold wind blows..."
Etiketler:
55 fiction,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp,
öykü
23 Ocak 2012 Pazartesi
tirad
bir adam, sahnede, spotun altında... gözleri karanlıkta bir noktaya sabit bakmakta:
"etten vücutlar delinir, en sert kemikler ezilir... ve fakat ölümsüz olan ruhum, sonsuza dek esirindir."
söylenenlerin tek bir kelimesini dahi anlamayan bu aptal güruhun başlattığı alkış gök gürültüsü bir tanesi ayağa kalkana kadar devam etti.
"etten vücutlar delinir, en sert kemikler ezilir... ve fakat ölümsüz olan ruhum, sonsuza dek esirindir."
söylenenlerin tek bir kelimesini dahi anlamayan bu aptal güruhun başlattığı alkış gök gürültüsü bir tanesi ayağa kalkana kadar devam etti.
Etiketler:
55 fiction,
edebiyat,
kısa,
minimal,
orhun kayaalp
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)