16 Ağustos 2015 Pazar

mutlu etmek

o an her şeyi anlatabilirdim. ne oldu, ne olmadı, nasıl veya neden...

tek cümleyle konuyu kapatabilmek umuduyla "mutlu etmeyi beceremedim." dedim.

"halbuki yeryüzünde en kolay mutlu olabilen insandı."

31 Temmuz 2015 Cuma

çok sayıda kalp kırıklığı fark

bir kadının beni ilk tanıdığında sevemiyor oluşunu bir türlü anlayamadım. hayatımdaki tüm kadınlar, ilk önce bir kez onmaz biçimde kalbimi kırdı.

bu kadınların beni sevmeye başlayabilmesi için, kırılan parçaları birleştirmem gerekti. ancak her seferinde bir şeyler değişti.

bu yüzden benim hatırladığım ben ile, bugün olduğum ben arasında çok sayıda kalp kırıklığı fark var.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

katl

iyi eğitimli, nazik, sessiz sakin, kendi halinde bir adamdı.

şimdi cansız bedeni masamda yatıyor. iki farklı sert cisimle darp edilmiş, sol kolu ve yedi kaburgası onmaz şekilde kırılmış, irili ufaklı çakıl taşları kafatasına gömülmüş. ömrü boyunca işittiği hakaretlerden olsa gerek, bir kulağından kan sızmış...

10 Mayıs 2014 Cumartesi

sığınacak liman

"insan mutlu olunca yazamıyor, insan hangi yaratıcı faaliyeti gösteriyorsa, mutsuzluktan doğuyor." şeklindeki, herkesin hemfikir olduğu fikrini dile getirdi.

ben de karşı çıkmayacaktım elbet, ancak eksik bildiği bir şey vardı.

yazan insan için yazmak, sığınılacak bir liman. fırtınanın yıkımından kurtaracak bir başka liman bulunca, yazmayı unutuveriyor insan.

20 Ekim 2013 Pazar

yıldırım

doğduğu gece, ardı arkası kesilmemiş yıldırımların. o yüzden de yıldırım koymuşlar adını. bir ömür, hep hakkını da verdi... çalışkandı, birinin yardıma ihtiyacı olsun ilk el uzatan o olurdu, cenaze namazlarında hep en ön saftaydı.

nihayete ererken ömrü, bir tek adı vardı sahip olduğu. o da ona yetmişti.

16 Ekim 2013 Çarşamba

tenefüs

zil çaldığında ikimiz de sınıflarımızın kapısında dikilir, gelene geçene kapıyı açmayı kendimize görev bilirdik. kısa kısa da olsa, ona bakabildiğim anları kaçırmak istemezdim. küçüktük, ne diyebileceğimi bir türlü bilemezdim. öylece bir şeyler olsun diye beklerdim.

güzel şeyler, onları bekleyen insanların başına gelmezmiş. sonraları öğrendim...

29 Temmuz 2013 Pazartesi

dedektif

telefondaki ses "ikimiz de biliyoruz ki beni yakaladığında, yaptıklarım bir yana, aklımdan geçirdiğim şeyler için dahi yargılanacağım."

adımlarımı sıklaştırdım, nihayet önünde durduğum kapı kilitli değildi. kapıyı araladığımda, elinde telefonuyla beni beklediğini gördüm. göz göze geldik. sesini duyabiliyordum ve sesi aynı zamanda telefonumdan da geliyordu:

"ancak yine de her şey için çok geç olacak..."

24 Temmuz 2013 Çarşamba

başyapıt

"kendinden büyük bir şey yarat."

zımpara çekmekten nasır tutmuş eline batan kıymığı çıkartırken, aklından geçen cümle bu oldu. sonra bir adım geri çekildi ve üzerindeki tahta tozunu silkeledi.

sonunda tabutunu bitirmişti.

2 Aralık 2012 Pazar

adsız -14-

"sürekli kazanmaya ihtiyacım yok. yalnızca elzem olduğunda kazanayım kâfi." dedi. içtikleri çaydı, mevzu niçin bu kadar derinleşti anlamadı kadın. adam lafını sürdürdü:

"bunun dışında hayatın getireceklerine herhangi bir itirazım yok.

kaçak dövüşmeyelim, yeter."

24 Kasım 2012 Cumartesi

akıl tutulması

dar ve dik merdivenlerden tırmandı. evinin kapısı, sabah çıktığı kapıdan farklı görünüyordu.

kapıyı açtı. gözünün gördüklerini, zihninin işlemesi bir hayli zaman aldı.