bir sonraki günü göremeyebilecek kadar hastaydı ve ben ziyaretine gittiğimde ona kitap okuyordum. ne okuyacağımı sordum, dokuzuncu hariciye koğuşu'nu uzatıverdi. kaldığı sayfayı bir zarfla ayırmış, okuduğu son cümleyi ise kurşun kalemiyle işaretlemiş. devam ettim:
"görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki; bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum."
boğazımda bir şeyler düğümlendi, sustum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder